Kemal..Hadi Gel Bi Kahve İçelim…

Bu hafta sonu okuduğum bir kitabı paylaşmak istiyorum sizinle..Kitaba geçmeden önce senelerdir yapmaktan vazgeçmediğim bir özelliğimi aktaracağım. Kitaplarımı aldığımda, ilk sayfaya adımı soyadımı, tarihi ve nereden aldığımı yazarım. Yıllar sonra kitaplarıma baktığımda anılarım tazelenir, sizlere de tavsiye ederim.

Gül Sunal, yaşasaydı 70 yaşına girecek olan eşi Kemal Sunal hakkında yazmış. Nasıl tanıştıklarıyla başlamış, evlilikleri, çocukları, yaşantıları o kadar içten anlatılmış ki ağlamadan okumanız imkansız..
O demiş hep eşinden bahsederken..O bizim Kemal..Kitabın ismi de aralarında yaşanan tartışmalardan sonra birbirlerine söyledikleri barışma cümlesi aslında..

Aradan yıllar geçse de televizyonda onu gördüğümüzde kilitlenir kalırız.Bir gülüşü o gün yaşanan zorlukları hüzünleri alır götürür. Allah rahmet eylesin, ailesine sabır versin…

Arka kapak bilgisine geçmeden önce kitapta beni derinden etkileyen kısmı yazmak istiyorum..

“Gitmeseydin..

Gitmeseydin, saklambaç oynardık yine evin içinde..Saklandığın yerden dakikalarca çıkmaz, çocuklar seni bulduğunda en çok sen bağırırdın heyecandan. Sabırla beklerdin nefes almadan, seni bulmalarını, kim bilir hangi kapının arkasında, küvetin içinde, yatağın altında..

Gitmeseydin, futbol oynardık salonun ortasında..Topu vermemek için ayağıma vurmana, günlerce topallamaya razıyım.”Pembe lamba kırılırsa veda bile etmeden çıkıp gidin!” demezdim..

Gitmeseydin, vallahi az konuşurdum.. Sen, gazete kitap okurken yanında sessiz durmaya çalışırdım..

Gitmeseydin, hep gri, lacivert, kahverengi yerine, renkli kıyafetler alırdık sana..İstediğin gibi rengarenk!..

Gitmeseydin, daha neler yapardık..Arabamı bile değiştirirdim.. 1998′ de aldığın Volvo arabamı..Çocukların ısrarına rağmen değiştiremediğim arabamı..

Olana razı olup, isyan etmeden beklemek en iyisi!..Tamam..Böyle devam edeceğim…

O varmış gibi..”

Arka kapak der ki;

Aslında ikimizde kahve sevmezdik. Söyleyemediklerimizin yerine geçerdi. Araya giren duygusal ayrılıkların son bulması dileğiydi. Vazgeçememek, kıyamamak, pişman olmak, KAVUŞMAK demekti. Evimizdeki sıcaklığı korumak demekti.. Sonucta BİZİ hep korudu bu sihirli cümle…

O, bizim Kemal!.. Bu topraklarda yaşayan, yediden yetmişe herkesin görür görmez yüzüne bir gülümseme kondurmasına neden olan bir “sima”.. Ekrandan, sinema perdesinden bize yansıyan çocuksu gülümsemesiyle saflığın sembolleşmiş hali..

Kardeşlik ve paylaşımın..

“İyiler sonunda hep kazanır” sözünün..

Bizim Kemal, bizim gülen yüzümüz..

Yetmişinci doğum gününde Kemal Sunal’ı bize sevgilisi, eşi, hayat arkadaşı, çocuklarının annesi Gül Sunal anlatıyor..

Hem de en sahici, en samimi haliyle.. Hiçbir formatın sınırlarına girmeyi kabul etmeden.. İçinden geldiği gibi.. O’nu sevmenin mutluluğu, O’nsuz yaşamaya alışmanın hüznünü hala güçlü şekilde hissederek…

Önerilerim;

http://www.idefix.com/kitap/kemal-gul-sunal/tanim.asp?sid=RW6HT2MI3P4PTOSO7MPW

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=708176

http://www.hepsiburada.com/liste/kemal-hadi-gel-bi-kahve-icelim/productDetails.aspx?productId=kdogan23216&categoryId=9906

http://www.dr.com.tr/kitap/kemal/gul-sunal/edebiyat/turk-gunluk-ani/urunno=0000000620078?gclid=CjwKEAiA_s2lBRCe1YPXxtSe-DcSJACCIh3LV1EiJjIX27x5VavoUtvlcSh620sPSfiCpyIR0P8UGRoCfPDw_wcB