Türk Kahvesi Dünyaya Açılıyor..

Türk kahvesi 🙂

 

Hemen hemen bütün blogların konusudur türk kahvesi. Bu yüzden yazmaktan vazgeçmiştim ama bugün deniz otobüsüne bindiğimde Sealife dergilerinde bu başlığı gördüm, mutlu olduğum için yazmaya karar verdim 🙂

En sevdiklerimden biridir türk kahvesi 🙂 Karadenizliyim, beni tanıyanlar çayı ne kadar sevdiğimi bilir 🙂 Ek bilgiyi de paylaştığıma göre konumuza geri dönelim 🙂


Türk kahvesinin en başta 40 yıl hatırı vardır. Kız istemelerin olmazsa olmazıdır. Genelde o akşam damatlar tuzlusunu içer adettendir 🙂 Bu konuda eşim şanslı çünkü tuzlu değil çikolatalı kahve içti 🙂 Tadı nasıl diye sorarsanız eşim ne içtiğinin farkında değildi heyecandan o akşam, daha sonra kendime de yaptım tadı başarılı 🙂 Bir aile dostumuzdan edindiğim bilgiye göre eğer damat o akşam çikolatalı kahve içerse bir ömür tatlı tatlı geçinirlermiş 🙂 İnşallah diyelim 🙂 Tavsiye ederim hanımlar, eminim beylerinde çok hoşuna gider.


Biraz da kahvemizin tarihçesinden bahsedelim…


Kahvenin kökeni olarak Habeşistan olarak gösterilmektedir. Zamanla kahve oradan Yemen’e geçmiş ve sonra da tüm Orta Doğu’ya yayılmıştır.


Osmanlılarda Kahve


Kahvenin Osmanlı İmparatorluğu’na gelişi konusunda iki hikaye vardır. Birincisine göre, 1554 yılında Suriyeli iki girişimci tarafından (Halepli Hukm ile Şamlı Şems) İstanbul’a getirilmiştir. 

Diğer hikayeye göre ise 1517 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın Yemen Valisi olan Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul’a getirmiştir. Yemen Valisi Özdemir Paşa, böylelikle Yemen’den getirdiği kahveyi saraya taşıyor.Türk kahvesini, sarayın görkemli salonlarında, 40 kişilik kadrolu kahveci ustaları tarafından özenle Sultan’a servis ediliyor. Harem’de cariyelere doğru kahve pişirme dersleri başlıyor.


Hangi hikaye gerçek olursa olsun, doğru olan nokta kahvenin ve kahve kültürünün hızla Türkler arasında yayıldığı. İlk olarak Tahtakale’ de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde halk kahveyle tanıştı. Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına damgasını vurdu.
Saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlandı. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle ikram ediliyordu.
Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk kahvesi adını aldı.

Osmanlılardan Avrupa’ya

Türk kahvesine olan ilgi Osmanlı toprakları ile sınırlı kalmadı. 1615′ de Venedikli ve 1650′ de Marsilyalı tacirler de Türk Kahvesini dünyaya yayıyorlar. İtalyan gezgin Pietro della Valle tattığı ve hayran kaldığı içecekle ilgili değişik bilgileri arkadaşlarına anlatıyor. Ancak, bu tarihlerde kahve yaygın bir şekilde Avrupa’da tüketilmeye başlanmıyor. Zira bir yandan din, diğer yandan tıp adamları bu gizemli içecek hakkında hiç de olumlu yorumlar da bulunmuyor!

Türk kahvesinin Avrupa’da tanınmasını sağlayan bir diğer olay ise diplomatik bir girişim. 1669′ da Osmanlı Sefiri Hoşsohbet Nüktedan Süleyman Ağa, Osmanlı İmparatorluğu ile Fransa Krallığı arasındaki ilişkiler için Paris’ e gönderiliyor. Süleyman Ağa’nın XIV. Louis’yi ziyareti pek güzel geçmese de Süleyman Ağa’nın Paris’ de 20 kişilik maiyeti ile kaldığı sırada Türk kahvesini Paris sosyetesine ikram ediliyor. Ağa Paris’ den ayrılırken, kahvecisi Paris’ de kalır ve bir kahvehane açar…

Fakat, Türk kahvesini Avrupa’ya esas kök salışının gerisinde bir savaş var. Avusturyalılar 1683′ de Osmanlı Ordusu’ nun Viyana Kuşatması sayesinde tanışıyor kahveyle. Viyana kapılarından geri çekilen Osmanlı Ordusu yaklaşık 250 kg kahveyi orada bırakıyor. Aslında, bu kahve çuvalları neredeyse  Viyanalı askerler tarafından deve yemi sanıldıkları için Tuna’ya dökülecekti. Ancak, Türk kültürünü yakından tanıyan bir Avusturya ajanı olan George Kolschitzki, bu kahvelerle Viyana’da bir kahvehane açar…

Böylelikle, Türk kahvesi kültürü yavaş yavaş tüm Batı ülkelerine yayılmaya başlar…
Biz Türklerin bütün dünyada da bilinen kendine has özellikleri vardır. Türk kahvesi bunlardan birisidir. Türkler tarafından keşfedilen kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramıyla kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır. Telvesi ile ikram edilen tek kahve türüdür.
Kahve; hazmı kolaylaştırır, vücuda uyanıklık ve zindelik verir. Ama her şeyin olduğu gibi kahvenin de aşırısının zararı vardır. Türkiye’de kahve yetişmediği hâlde, özel pişirme şekliyle dünyanın pek çok yerinde “Türk Kahvesi” olarak bilinir. Bu bize özel kahveyi daha güzel bir şekilde pişirmek için şu hususlara dikkat etmelisiniz.
 
Güzel Kahve Pişirmek İçin Şunları Yapabilirsiniz;

-Her şeyden önce kahve için kullanılan su, klorsuz içme suyu olmalıdır. Kireçli bir su olursa, kahveniz tortulaşır ve acı olur.
-Cezveye kaç kişilik kahve yapıyorsak o miktara göre fincanla su koyun. Bir kişilik kahve için 1 fincan suya, 2 çay kaşığı kahve yeterlidir.
-Eğer kahvenizin az şekerli olmasını istiyorsanız 1, orta şekerli olmasını istiyorsanız 2, şekerli istiyorsanız 3 çay kaşığı şeker koyabilirsiniz.
-Cezve, ateşin üzerine yerleştirildikten sonra içindeki su karıştırılmaz. Fakat kaynamaya başladığı anda kaşıkla karıştırırsanız, kahvenin köpük yaptığını görürsünüz. Kenardaki köpükleri ortaya alıp, karıştırma işlemine son verin.
-Kahvenin taşmasına yakın, yani kahve cezve içinde yükselmeye başladığı anda, cezveyi indirip köpüğü fincanlara pay edin. Bu arada cezveyi hafifçe sallayıp telvenin çökmesini engelleyin. Geriye kalan kahveyi bir taşım daha kaynatıp fincanlara doldurabilirsiniz.
 
Güzel kahve pişirme yöntemini anlattın ama artık makineler var dediğinizi duyar gibiyim 🙂 Bunu da araştırdım sizler için 🙂 
 
Bir çok markanın ürünü var. En bilineni sanıyorum ki Arçelik Telve, oldukça başarılı bir ürün, Sinbo’ nun da ürünleri var, bildiğim kadarıyla onların ürünleri elektrikli cezve şeklinde. En son olarak da bu yazıyı yazmama neden olan ürün Arzum Okka, ilgimi çeken tek şey amaçlarının Türk kahvesini dünyaya yayılmasını sağlamak istemeleri. Ürünü henüz görmedim o yüzden yazabileceğim tek şey bu en kısa zamanda inceleyip yazımı güncelleyeceğim 🙂  
 
Her keseye göre ürün var piyasada, kolay bulabilmeniz için bazı sitelerin linklerini de yazıyorum..
 
 
 
 
 
 
Ferah kahvelerin olsun inşallah 🙂 





Kaynakça :

http://turkkahvem.blogcu.com/turk-kahvesinin-tarihcesi/4557565

http://diyetyemekleritarifleri.com/turk-kahvesinin-faydalari-ve-zararlari.html